Kyusu: İkonik Japon Çaydanlık

Kyusu: İkonik Japon Çaydanlık

Çaydanlıklar Uzakdoğu çay kültürünün en vazgeçilmez gereçleri olarak, Japon çay sunum geleneğinde 4 farklı tip olarak karşımıza çıkıyor.

Üstten ve arkadan saplı olanlar hepimizin aşina olduğu bugün tüm dünyada kabul görmüş ve yaygın kullanılan modellerden... Benim ilgi alanıma ise yandan saplı ve sapsız üretilen kyusular giriyor.

Kyusu japonca çaydanlık anlamına geliyor. Kyusular ağırlıklı olarak Japonya’nın orta kesimlerinde volkanik çamurlarıyla ünlü iki bölgede Tokoname ve Banko’da üretiliyor ve çaydanlıklar bu bölge isimleri ile anılıyor. Bu bölgeleri özel kılan tek şey ise çamurlarının içerdiği mineral ve metal bileşenler. Kyusuların stoneware olarak anılan sert volkanik çamur ile üretilmesi makbul sayılıyor. Japonlar çamurun içindeki minerallerin çaya kattığı bir aroma olduğunu düşünüyorlar. Tıpkı Ege bölgesinde üretilen Gökeyüp Güveçleri’nin yemeğe kattığı eşsiz lezzet gibi olmalı diye düşünmeden geçemiyorum.

Uzakdoğuda içi sırsız olarak satışı mümkün olsa da ben gıda tüzüğü gereği çaydanlıkların sıvı ile temas eden bölümlerini sırlı olarak satışa sunuyorum.

Yandan saplı kyusu çaydanlıkları diğerlerinden ayıran en önemli fark, sapın 90 derece açı ile gövdeye takılmış olması. Bu özellik tek el kullanarak servis yapma kolaylığı sağlarken,bileğe daha rahat hareket imkanı da veriyor.

Kyusu çaydanlıkların 3 üretim biçimi var: çömlek tornasında çekerek, elde şekillendireme ile ve döküm tekniği (ikomi) olarak.

Ben tornada şekillendirip kalıbını aldığım kyusu modelini döküm (ikomi) yaparak üretiyorum. Tüm diğer üretim şekillerinde olduğu gibi döküm üretimde de çaydanlığı oluşturan 5 farklı parça ( gövde, emzik, sap, kapak ve filtre ) tek tek dökülüp elde birleştiriliyor. Önce sırsız, sonra sırlı olarak kapakları üzerinde iken pişiriliyor. Böylece kapak ve çaydanlık şekil bozukluğu olmadan bir bütün halde pişmiş oluyor. Çaydanlıkların kapakları da her çaydanlık için biricik.

Kyusu demlikler yaygın olarak 100 ml-270 ml alacak boyutta üretiliyor.

Read more
Kaşık: Uygarlığın Başlangıcından Günümüze

Kaşık: Uygarlığın Başlangıcından Günümüze

Yeme içme kültürü bir derya deniz… Sevdiğim kültürlerin yemek tarifleri, yeme alışkanlıkları ve ülke mutfaklarını sıklıkla okuyup araştırıyorum. Çömlek demek; yemek içmek demek benim için. Ürettiğim her ürünün geçmişine bakmayı da seviyorum. Bu tarafım okuyup araştırdıkça bana başka pencereler açıyor. Son dönemde yapmaya başladığım kaşıklar ile yeme içme gereçlerinin tarihine uzandım. Böyle olunca birkaç satır yazmak geldi içimden. 

Kaşık, insanlık tarihinin en eski yemek yeme araçlarından biri olmuş. Paleolitik atalarımız genişçe oydukları taş parçaları kullanmışlar sıvıları tüketmek için; deniz kabukları, tahtalar, kil, kemikler kullanılmış başlarda sonra döküm metaller ve değerli metaller ile üretilmiş kaşıklar… 

İlk kaşıkların ne zaman üretildiğine ilişkin somut bir bilgi olmamakla birlikte MÖ 1000 civarında kullanıldığı kazılarda ortaya çıkan verilerle netleşmiş. Buna göre tarihte ilk kaşık kullanımını Mısırlılar yapmış. Bulunan kaşıklar fildişi, ahşap ve bir çeşit kaya taşı oyularak yapılmış. Bu kaşıklar firavunlar ve Mısırlı rahiplerin mülkiyetindeymiş, saplarında hiyeroglifler ve desenler kazılıymış.

Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu döneminde, kaşıklar bronz ve gümüşten üretilmeye başlamış ve varlıklı insanlar tarafından kullanılması yaygınlaşmış.

Orta Çağ Avrupa'sında ise kaşıklar; inek boynuzu, tahta, pirinç ve kalaydan yapılmışlar. Orta Çağ’da, kaşıklar yalnızca yemek yeme aracı olarak değil, zenginlik ve gücün bir işareti olarak da kullanılmış. Halk tarafından tercih edilen tahta kaşıklar ancak 15. yüzyılda daha dayanıklı metal çeşitleriyle yer değiştirmeye başlamış, tabii ki sadece toplumun zengin kesimlerinde. 

Rönesans, Barok ve Viktorya zamanlarını takip eden dönemlerde kaşık birçok tasarım değişikliğine uğramış ve nihayet 18. yüzyılın sonunda mevcut modern görünümüne kavuşmuş.

Yemek yeme, hazırlama, karıştırma ve ölçme gibi birçok işlemde 50'den fazla kaşık çeşidi kullanıyoruz. Tatlı kaşığı, yemek kaşığı, servis kaşığı, hardal kaşığı, ölçü kaşığı bir yana, bir de yeni doğan bebeklere hediye edilen gümüş kaşık, taç giyme törenlerinde kullanılan vaftiz kaşığı gibi onlarcası ile yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuş.

Seramik kaşıkları nerelerde kullanabilirim?

Baharatları, sosları ve reçelleri sofra sunumunuzda şık ve sıradışı servis etmek için kullanabilirsiniz.

Mesela oturup uğraşıp bir mantı yaptınız sofrada sumak, nane, acı biber olmadan mantı yenmez ki ya da bir parça et kızarttınız hardalı servis edeceğiniz bir küçük kase ve seramik bir kaşık servisinize bir güzel dokunuş sağlayabilir.

Sosluk, reçellik, baharatlık takımlarınız ile kullanabilirsiniz.

Yemek yapmayı, misafir ağırlamayı seven arkadaşlarınıza sıra dışı bir hediye olabilirler.

Read more